Sanayi dönemi üreticinin hakim olduğu bir dönemdi. Üretebildiğin zaman üretici becerisini gösteriyorsanız üretmiş olduğunuz ürünü satamamak gibi bir kaygı içerisinde olmazdınız. Yeter ki üretelim. Çünkü üretim az talep fazla bir dönemdi. Üreticilerin Kral olduğu ve tüketicinin pekte seçme hakkının olmadığı bu dönem, Üretimin zor olduğu verimliliğin yakalanamadığı ve seçeneklerin çok az olduğu bir dönemdi. Az sayıda markalar vardı az sayıda üretim vardı. Bugün bir AVM’e gittiğinizde almak istediğiniz ürünün çeşitliliğinde aklınız karışıyor. Yüzlerce marka yüzlerce seçenek.
Amerika da yapılan bir araştırmada 24 çeşit reçeli bir markette sergiliyorlar. Hepsi seçkin ve kaliteli markalar. İnsanlardan istenen sadece tatmaları ve satın almaları, görülüyor ki reçelleri tadanların sadece %3’ü reçel satın alıyorlar. İkinci hafta yine aynı yerde yine aynı koşullarda fakat 24 çeşit değil de 6 çeşit reçel koyuyorlar. Sonuç olarak bu sefer reçel satın alan kısım %30 gibi yani tam 10 katı artış gösteriyor. Bu araştırma sonucunda anlaşılıyor ki ne kadar fazla seçenek, insan aklında bir o kadar da karışıklığa sebep oluyor. Karar almaları zorlaşıyor. Aslında sanayi devrimi sonrası geldiğimiz durumu gösteriyor. Çünkü üretim fazlasıyla arttı. Üretim verimliliği ve kalite yükseldi. Fabrikalar iyi ürün verebilmek adına üst düzey rekabete girdiler. Üretmeyi öğrendiler. Türkiye bundan tam 30 sene önce zor üreten ve üretme becerisi gösteremeyen ülke konumundayken şuanda her alanda ihracatımızla ne kadar da bu işi iyi öğrendiğimizin kanıtıdır. Üretkenliğin az olduğu dönemlerde Arz talep dengesi, talebin fazla, üretimin az olduğu dönemde fabrikalar Kraldı. Bugün bu artış tüketicinin kral olduğu bir döneme geçmemizi sağladı. Güç dengesi üreticiden tüketicinin eline geçmiş oldu.Yüksek rekabet piyasayı bu duruma getirdi.Ayrıca güç üreticiden satıcıya, yani nihai tüketiciye geçti. Üretilen malın sağlayıcısı olarak fazlasıyla güçlendi. Satışın üretmekten daha fazla bir öneme geçmesinin en önemli sebeplerinde biridir.
Yaşadığımız dönemle ilgili olarak gelmiş olduğumuz nokta sonuç olarak;
- Üretimin kolaylaşması, verimin artması
- Bu üretim patlamasının sonucunda tüketicinin krallık döneminin başlaması.
- Üreticinin tüketiciye tabi olması.
- Tüketicinin bilgiye kolaylıkla ulaşması, Üretilen ürün bilgisine kolay ulaşması.
Satış ve pazarlama ekipleri, üretimin yapılmasından daha fazla önem kazanmış durumda bir ürünün kalitesi ve verimliliği olmasa olmaz duruma gelmişken satışta ve satış yapılacak pazarla alakalı nokta atış rekabeti de gözlenmekte doğru planlama ve doğru alt yapıyla tüketicinin fikirleriyle üretim noktasını ayrıca yönlendirici konumundadır.
Eğer iyi bir pazarlama ekibine sahip değilseniz, bu alanda yatırımda bulunmuyorsanız ,satışlarınızın düşmesine şaşırmamamız gerekiyor. Öncelikle innovasyonun doğru pazarlama faaliyetleriyle doğru kadrolaşmayla ve doğru bir planlamayla başarıyı getirecektir. Unutmamalıyız ki birileri uyurken, birileri de uyumuyor.Başarılar diler, saygılarımı sunarım.